2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gebelık ve Beslenme
MAKALE #13064 © Yazan Op.Dr.Soner DOĞANYILMAZ | Yayın Ağustos 2014 | 3,106 Okuyucu
Gebelik ve emziklilik döneminde anne ve bebek sağlığını etkileyen bazı etmenler vardır.Annenin yaşı(18 yaş altı ve 35 yaş üstü), gebelik sayısı, çoğul gebelikler, son iki gebelik arasındaki süre, kronik hastalıklar,ilaç kullanımı, genetik yapı, yeterli ve dengeli beslenme durumu, sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi için annelerin gebelik dönemi beslenmesi konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Gebelikte kadının normal metabolizma düzeni üzerine fetal büyümenin eklediği değişiklikler vardır. Bu nedenle gebelik insan yaşamında beslenmenin en önemli olduğu devrelerden biridir.
Gebelik süresince annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi sonucu; anemi,ödem,kalsiyum yetersizliği sonucu diş çürükleri,anne ve bebek ölümleri,prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebekler,bebekte zihinsel ve fiziksel gelişim bozuklukları gibi sorunlar görülebilir.Gebe kadın gebeliği süresince;kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılamak,vücudundaki depoları dengede tutmak, anne karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişimini sağlamak, emzirmeye hazırlık için salgılanacak sütün enerji ve besin öğelerini karşılamak için yeterli ve dengeli beslenmek zorundadır.
Gebelikte Ağırlık Kazanımı
Bireylerde şişmanlığı ve şişmanlığın boyutunu saptamak için çok çeşitli yöntemler kullanılır. En çok bilinen ve kullanılan yöntem beden kitle indeksine(BKI) göre değerlendirme yöntemidir. Bu yönteme göre; BKI=Ağırlık(kg)/Boy(m²)
Olması Gereken Ağırlık(OGA)=Normal BKI değerleri(20-24.9) Χ Boy(m²)
Gebe kalmadan önce anne adayı bir beslenme uzmanına danışarak yeterli ve dengeli beslenerek ve fiziksel aktivitesini arttırarak olması gereken ağırlığa ulaşmalıdır.Eğer veremiyorsa gebelik dönemi beslenmesinde şu yolu izlemelidir.
Tüm gebelik boyunca önerilen ağırlık kazanımı 7-9 kg arasında olmalıdır.
Bunun içinde gebeliğin ilk 3 ayı hiç enerji eklemesi yapılmaz. 3-9 ayları arasında 300 kkal enerji eklemesi yapılmalıdır.Gebelik döneminde , gebe kadının vücudundaki değişikliklere uyum sağlayabilmesi için ağırlık kazanımı önemlidir.
Bebeğin ağırlığının yanı sıra, artan kan hacmi, büyüyen göğüsler, plasenta ve amniyotik sıvı annenin ağırlık artışına katkıda bulunmaktadır.
Önerilen ağırlık kazanımı annenin gebelik öncesi ağırlık durumuna göre belirlenir.

GEBELİKTE ENERJİ VE BESİN ÖĞELERİ GEREKSİNİMİ
ENERJI
Günlük enerjinin %15’i proteinlerden, %25’i yağlardan ve %60’ı da kompleks karbonhidratlardan gelmelidir.
Gebelikte bazal metabolizma hızı normalin ortalama %20’si kadar artar. Enerji eklemesi de gebelik öncesi ağırlığa göre yapılır.

PROTEIN
Bebeğin büyümesi için gebelik süresince ortalama 950 gr. protein depo edilmesi gerekir.Bunu karşılamak için de gebe kadınların günlük 60 gr. protein almaları önerilir. Vejetaryen annelerde ve günlük beslenmenin büyük bir kısmını bitkisel kaynaklardan sağlayan gruplarda günlük alıma 20 gr. ek yapılmalıdır.
Örnek verecek olursak 90 gr. et 20 gr. , 1 su bardağı süt ise 8 gr. protein sağlar.
DEMİR
Gebe kadınlarda artan plazma hacmi, fetus için demir gereksinmesinin artması, günlük diyetin tahıla dayalı olması( fitatlar demir emilimini engeller), barsak parazitleri, kötü çevre ve yaşam koşulları, sık doğumlar, yetersiz beslenme, aşırı çay, kahve tüketimi anemiye neden olan faktörlerdir.
Bu nedenle bütün gebelerde et ve türevleri, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve kuru meyveler gibi demir içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi arttırılır.

FOLİK ASİT
Folik asit eksikliğinde düşük doğum ağırlıklı bebekler, nöral tüp defektleri ve annede megaloblastik anemi oluşur.
Folik asitin en iyi kaynakları karaciğer, koyu yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurta, süt ve türevleridir.Gebelik döneminde bu besinlerin tüketimine özen gösterilmelidir. Planlı gebeliklerde gebelik oluşmadan en az 3 ay önce ve gebeliğin ilk 3 ayı süresince 400µg/gün folik asit verilmelidir.
B 12 VİTAMİNİ
B12 eksikliğinde metilkobalamin oluşamaz ve gebelikte hızlı büyüyen dokulardan DNA sentezi yapılamaz. Sonuç olarak da megaloblastik anemi, doğumsal anomaliler ve sinir sisteminde olumsuzluklar oluşmaktadır.
B12 vitamini organ etleri (karaciğer,dalak vb.), kırmızı et, süt, peynir, yumurta sarısı ve balık eti gibi sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır.
Bu nedenle vejetaryen annelerin çocuklarında oluşabilecek nörolojik bozuklukların engellenmesi için ek B12 vitamini verilmelidir.

ÇİNKO
Çinkonun yetersiz alımı intrauterin büyüme geriliği, ölü doğumlar ve doğumsal anomalilerin sıklığını arttırmaktadır.
Ayrıca çinko hücrelerin büyüme ve farklılaşmasında, nöral tüpün kapanmasında da etkilidir.
Bu nedenle et, deniz ürünleri, süt ve türevleri, yumurta ve yağlı tohumların tüketilmesi çinko ihtiyacının karşılanması için önemlidir.

EMZİKLİLİK DÖNEMİNDE BESLENME
Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Emzirme sırasındaki enerji ve besin öğeleri ihtiyacı gebelikte olduğundan daha fazladır. Emziklilik dönemi süt üretimi için gerekli olan enerji iki kaynaktan sağlanır:Gebelik süresince vücut yağı olarak depolanan enerji ve besin gruplarından gelen enerjidir.Süt veren kadın hem kendi vücudundaki besin öğeleri depolarını dengede tutmak, hem de salgıladığı sütün karşılığı olan enerji, protein, mineral ve vitaminleri almak için yeterli ve dengeli beslenmelidir.
Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir.
Gebe ve emzikli kadın günlük 2-3 su bardağı(400-600ml) süt / yoğurt, 60 gr. peynir (2 kibrit kutusu kadar) tüketmelidir.
3-4 porsiyon(90-120 gr) et / balık / tavuk tüketimine özen gösterilmelidir.
Et, balık, tavuk tüketilemiyorsa protein ihtiyacını karşılamak için bu besinlerin yerine kurubaklagil tüketimi arttırılmalıdır. Et tüketimi varsa bile haftada en az bir kez kurubaklagil yenmelidir.
Yüksek kalitede protein içerdiği için her gün 1 tane yumurta tüketilmelidir.
Artan vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için her gün toplam 5-7 porsiyon taze sebze ve meyve tüketilmelidir.
Demir emilimini arttırmak için yemeklerle birlikte C vitamininden zengin sebzeler(maydanoz, kıvırcık, yeşil biber, domates vs) meyveler (portakal, mandalina, kivi, şeftali vb) ve taze meyve suları tüketilmelidir.
Sıvı alımı asla ihmal edilmemeli, günlük 8-9 bardak su ve 3-4 bardak sıvı alınmalıdır.
Sıvı tüketiminde de hazır meyve suları, gazoz,kolalı içecekler,çay ve kahve yerine taze sıkılmış meyve suları, limonata, ayran tercih edilmeli.
Katkı maddeleri içeren hazır besinlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.
Annenin aşırı miktarda kafein tüketiminin(günde 5 fincandan fazla çay, kahve tüketimi) fetusun kemik yoğunluğu ve kalsiyum içeriği üzerine zararlı etkileri vardır. Ayrıca aşırı miktarda tüketilen çay, kahve, kolalı içeceklerle demir, çinko gibi önemli minerallerin emilimi de engellenmektedir.
Çayı sık tüketen gruplarda açık ve limonlu çay önerilmektedir.
Bir kadının gebelik süresince günlük vücut ağırlığının kilogramı başına 2 gr’dan fazla alkol alınması aşırı doz olarak kabul edilmekte, fetusta büyüme ve gelişme geriliği, mikrosefali, yarık damak, eklem anomalileri gibi bozukluklara neden olmaktadır.
Kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjileri yanında demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü de yapılarak bu besinler tüketilebilir.
D vitamini besinlerle yeterince alınamadığından vücudumuzda D vitamini sentezlenebilmesi için güneş ışığına ihtiyacımız vardır. Bunu karşılamak amacıyla günlük ortalama 30 dakika güneşlenmek faydalıdır.
Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.
Daha çok gebeliğin ilk 3 ayında hormonal değişikliklerin sonucu bulantı görülebilir. Böyle durumlarda sabah yataktan kalkmadan önce kraker, sade kızarmış ekmek gibi kuru besinlerin tüketilmesi sindirim sürecini başlatarak, mide asit düzeyini azaltabilir.
Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemelidirler. Bu süre 6 ay yada daha fazla sürebilir. Bebeklerini emziriyorlarsa eski formlarına daha kolay dönebilirler.
Lohusalarda zayıflama diyeti uygulamak yerine unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye dikkat etmek daha doğru olur.

Gebelik ve Egzersiz
Bu dönemde yapılan egzersizin pek çok yararı vardır:Dolaşım ve sindirim işlevlerini düzenler, annenin kilo kontrolünü sağlar, dayanıklılık ve kuvvetin arttırılmasına yardımcı olur, doğum için gereken kas aktivitesini destekler, psikolojik olarak iyilik hissinin arttırılmasına katkıda bulunur, doğumu kısaltmaya yönelik potansiyelin geliştirilmesine yardımcı olur, doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır, egzersizin sakıncalı olabileceği durumlar:kalp-damar hastalığı olanlar, nefes darlığı olanlar,tiroid hastalığı olanlar, düşük ve/veya prematüre doğum öyküsü olanlar, hipertansiyonu olanlar, vajinal kanama ve anemisi olan gebeler mutlaka uzmana danışarak egzersiz programı belirlemelidirler. Gebe kadın egzersize başlamadan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmelidir.
Düşük şiddetteki ve uzun süre yapılabilecek egzersizler tercih edilmeli,
egzersiz için uygun kıyafet ve ayakkabılar tercih edilmeli, su kaybını önlemek için uygun miktar sıvı alınmalıdır.
Sıcak ve nemli ortamlarda yada ateşlenme durumlarında egzersiz yapılmamalıdır. Denge gereken egzersizlerden, fazla çömelmekten ve hızlı yön değiştirmekten kaçınılmalıdır. Egzersizler sırasında nefes tutulmamalıdır.
Her harekette ıkınmaktan kaçınılmalıdır. Özel egzersizlerde profesyonel yardımı alınmalıdır. Yüzme=>Özellikle su içinde yapılan aktiviteler oldukça yararlıdır. Suyun kaldırma kuvvetinin olması, yaralanma riskinin su içinde minimal olması, karada yapılan egzersizlere oranla vücut ısısının dağıtımının daha kolay olması gibi avantajlarından dolayı su içi egzersizler önemlidir.

Yürüyüş=>Gebelikte en çok tercih edilen aktivitedir (%43). Düzenli olarak yapılan yürüyüş annenin iyilik durumunu arttırır, fiziksel yakınmaları azaltır. Ayrıca bebeğin doğum ağırlığını arttırdığı da belirtilmiştir.

Pilates veya yoga=>Bu programların esneklik, solunum kontrolü ve gevşeme gibi olumlu etkileri vardır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gebelık ve Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Soner DOĞANYILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Soner DOĞANYILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Soner DOĞANYILMAZ Fotoğraf
Op.Dr.Soner DOĞANYILMAZ
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Soner DOĞANYILMAZ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Gebelık ve Beslenme' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:25
Top