2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanma Sonrasında Yaşanılan Genel Olaylar ve Duygular
MAKALE #13130 © Yazan Dr.Mehmet TEKNECİ | Yayın Eylül 2014 | 4,567 Okuyucu
BOŞANMA
Sevgi, saygı ve çeşitli beklentiler ve isteklerle başlayan evlilikleri hiç kimse sonlandırmak istemez. Yani hiç kimse boşanmak için evlenmez. Ancak evlilikte yaşanan bir takım sorunlar, çatışmalar vs. eşler için boşanma konusunu gündeme getirebilir. Boşanma kimi eşler için kolay görülse de aslında hiç de öyle değildir. En iyi durumda bile boşanma sonrası eşler için oldukça zordur. Bu nedenle eşlerin boşanmaya karar vermeden önce bazı noktalara dikkat etmesi önemlidir.

Öncelikle boşanma kararının gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmalıdır. Eşler evliliklerinde boşanmayı gerektirecek durumların olup olmadığına ayrıntılı değerlendirmelidirler. Yaşadıkları kavgaların, çatışmaların bir çözümünün olup olmadığını düşünmelidirler. Boşanmayı düşünen eşler genellikle öfke ile bu kararı ani bir şekilde almaktadırlar. Bu nedenle eşler sakinleşinceye kadar boşanmayı tekrar gözden geçirmelidirler. Ayrıca evliliğinizin ilk yıllarınızda yaşanan ufak çapta çatışmalar ve kavgalar eşlerin birbirine uyum süreci olarak değerlendirmeli, ümitsizliğe düşmemeli, ani bir kararla ve öfkeyle boşanma düşünülmemelidir.

Eşler tarafından evlilikte yaşanan sorunlar iyi değerlendirilmelidir. Boşanmayı gerektirecek düzeyde olup olmadığı, çözüm için çaba, fedakarlık yapılıp yapılamayacağı, evliliğin kurtarılma ihtimalinin ne olduğu ve nasıl olabileceği, sorunların dışsal sebeplere mi (eşlerin aileleri, ekonomik sorunlar vs.) yoksa eşlerin kendileriyle mi ilgili olup olmadığı iyi değerlendirilmelidir.

Boşanma sonrasında nelerle karşılaşılacağı ile ilgili gerçekçi olunması önemlidir. Çünkü boşanma kötü bir evlilikten kurtuluş olsa da kimileri için boşanma sonrasında durum bekledikleri, istedikleri gibi olmamaktadır. Bunun sonucunda kişiler derin bir üzüntü ve çaresizlik yaşamaktadırlar. Bu nedenle boşanmaya karar vermişseniz, boşanma sonrasında nasıl hareket edileceğine ilişkin gerçekçi planların olması süreci atlatmayı kolaylaştırmaktadır (velayet kimde olacak, nerede oturulacak, ekonomi nasıl düzenlenecek).

Boşanmaya karar vermişseniz bile bu kararı harekete geçirmeden ve karşılıklı netleştirmeden başka insanlara söylemek uygun değildir. Ayrıca boşanmaya karar verildiğinde eşle de bu karar doğrultusunda anlaşılması önemlidir. Eğer boşanma her iki tarafın da ortak kararı olursa her iki tarafın ailesinin ya da yakın çevrelerin ilişkiye müdahale etme olasılığı azalmakta ve eşler daha rahat ve kararlı hareket edebilmektedir.

Boşanmaya karar veren eşlerin çocukları varsa eşler boşanma sürecinde daha dikkatli ve özenli olmalıdırlar. Çoğu eş kendi aralarındaki sorunlara ve boşanma sürecine o kadar odaklanmaktadırlar ki çocuklarının durumunu iyi değerlendirememektedirler. Eşler boşanmanın kendilerinden daha çok çocukları için daha yıpratıcı ve zor bir süreç olduğunu unutmamalıdırlar. Boşanmanın her aşamasında ve sonrasında eşler karşılıklı ilişkilerinde çocuklarını düşünerek hareket etmeli ve çocuklarının bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi için çaba göstermelidirler.

Eşler “boşanma” durumunu kazanan ya da kaybedenin olduğu bir maç gibi değerlendirmemelidir. Eşler boşanmayı kazanma ya da kaybetme olarak değerlendirmeye başladıklarında bu kazanama durumunu çocuklar üzerinde yapabilmekte ya da boşanma ile ilgili diğer işlerde kazanmaya o kadar odaklanmaktadırlar ki çocuğu bu süreçte unutmaktadırlar. Her iki durumda da çocuk zarar görmektedir. Unutulmamalıdır ki; boşanmada kazanan ya da kaybeden yoktur sadece bir süreç ve durum vardır.

Mahkeme sırasında söylenen kötü sözlerin geri dönüşü yoktur. Eşler birbirini kötülemeye başladığında ve bu durum devam ettiğinde çocuk bu durumdan çok etkilenir. Çünkü çocuğun her iki ebeveynin sevgisine ve ilgisine ihtiyacı vardır ve her iki ebeveyni de sever. Ebeveynlerin birbirlerine söyledikleri kötü sözler çocuk için kafa karıştırıcı ve kaygı uyandırıcıdır.

Boşanma Sonrasında Yaşanılan Genel Olaylar ve Duygular
Boşanma yasal olarak evliliğin sona ermesi olmakla birlikte boşanma yalnızca hukuki alanda değil duygusal, toplumsal, ekonomik ve sosyal alanlarda da olmaktadır.

Boşanma; boşanma öncesi durum ve boşanma sonrası durum şeklinde değerlendirilmelidir. Her iki süreçte de bireyleri sıkıntıya sokacak, üzecek durumlarla karşılaşılabilinmektedir.

Boşanma ile birlikte kişiler toplumda sahip oldukları eş statülerini kaybetmektedirler. Bu durumda özellikle kadınlar kaybettikleri eş statüleri nedeniyle toplum tarafından nasıl karşılanacağı, olumsuz olarak algılanıp algılanmayacağı, yargılanacağı ile ilgili kaygıları olabilmektedir.

Boşanma ile birlikte ekonomik sorunlar da ortaya çıkabilmektedir. Genelde kadınlar için boşanmadan sonra hem kendisinin hem de çocuklarının ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı, çalışıp çalışmamasına bağlı olarak gider-gelirin nasıl dengeleneceği, alınacak nafakanın yeterli olup olmayacağı, malların nasıl paylaşılacağı gibi konular kaygı yaratabilir. Aynı durum erkek için nafakanın nasıl verileceği, gelirini nasıl ayarlaması gerektiği, artan masrafları nasıl karşılayacağı gibi konular endişeye neden olmaktadır.

Boşanma öncesinde ve sırasında yaşanılan sıkıntılardan biri gelecekle ilgili belirsizliğin olmasıdır. Her iki birey içinde boşanma ile birlikte geleceğin belirsiz olması durumu vardır. Kişi, kendisinin neyin beklediğini bilememekte, plan yapamamakta ya da neyi planlaması gerektiğine karar verememekte, nelerle karşılaşabileceğini kestirememektedir. Bu durumlar ve temelde her an her şeyin olabileceği fikri bireylerde kaygıya, korkuya, güvensizliğe neden olmaktadır.

Kimi eşler velayetin kimde olacağı, ekonomik sorunlar (nafaka verme, mal paylaşımı vs.), kişisel istekler (bir tarafın boşanmak istememesi vs) gibi nedenlerle boşanma sürecinde çatışma yaşayabilmektedir. Bu nedenle boşanma sırasında önceden korunan aile sırları, kişisel ve özel bilgiler, paylaşımlar; mahkemede, çeşitli konuşmalarda ortaya dökülebilmekte; taraflar bu bilgileri birbirlerine karşı kullanarak birbirlerini suçlayabilmektedir. Bu durum her iki taraf için de yıpratıcı, olumsuz ve kaygılandırıcı olmaktadır.

Boşanma sırasında eşler arasında velayet ile ilgili de sıkıntı yaşanabilmektedir. Eşlerin velayet konusunda anlaşamamaları ve her iki tarafın da çocuğun velayetini istemesi boşanma sürecini sıkıntılı hale getirmektedir. Bununla birlikte çocuğun karşı tarafta kalması ihtimali de diğer eş için kaygı ve üzüntü yaratmaktadır. Diğer taraftan boşanma sonrasında çocuğun bakımı ve sorumluluğunun tek bir kişiye kalması, diğer tarafın ilgilenmemesi de bakım veren kişi tarafından olumsuzdur. Çünkü kişi, çocukla ilgili önceden paylaştığı sorumluluğu (maddi ve manevi) tek başına yerine getirmeye çalışmakta bu da bakım veren kişide zamanla tükenmişliğe sebep olmaktadır.

Boşanma durumundan yalnızca boşanan kişiler etkilenmemektedir. Onlarla birlikte boşanan kişilerin yakın çevresi, akrabaları ve arkadaşları da etkilenmektedir. Bu gibi durumlarda kişilerde olgun bir yapı yoksa boşanma oldukça çatışmalı olmuşsa, eşler açısından yaşanılan kötü durumlar varsa eşlerin ortak olan yakın çevreleri bir taraf olmaya başlayabilmektedirler. Bu durumda her iki tarafta önceden yakın ilişkiler kuruduğu kişilere karşı nasıl davranacağını kestirememekte ya da diğer “tarafta” olan kişinin yakınlığını kaybetmekten dolayı sıkıntı ve kaygı yaşayabilmektedir.

Çiftler boşanırken çatışma yaşamasalar bile boşanma öncesinde, sırasında ve sonrasında hissedilen en genel duygular kaygı ve öfkedir. Boşanma sürecinde, mahkemede eşlerine karşı bu öfkelerini ortaya çıkarıp süreci etkileyeceklerinden dolayı kişilerin kaygı yaşaması muhtemeldir.

Kişilerde boşanma sonrasında görülen diğer genel durumlar yalnızlık korkusu ve kendilik saygısının azalmasıdır. Her ikisinin boşanmanın hemen sonrasında ve belli bir süre hissedilmesi beklenilir bir durumdur. Eşten ayrılmayla birlikte yalnız kalındığının fark edilmesi kaygı yaratmaktadır. Bu kaygıyla birlikte durumlarını daha olumsuz değerlendirebilir ve bir daha hiç evlenmeyeceklerini, sevilmeyeceklerini, hep yalnız kalacaklarını düşünebilirler. Bu olumsuz bakış açısı kendilerine olan saygılarına da yansıyabilir. Kendilerini olumsuz, değersiz, başarısız olarak değerlendirebilirler. Boşanmayı ve yaşanılan olaylar için kendilerini sorumlu tutup suçlayabilirler
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanma Sonrasında Yaşanılan Genel Olaylar ve Duygular" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mehmet TEKNECİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mehmet TEKNECİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mehmet TEKNECİ Fotoğraf
Dr.Mehmet TEKNECİ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi157 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mehmet TEKNECİ'nin Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Boşanma Sonrasında Yaşanılan Genel Olaylar ve Duygular' başlığıyla benzeşen toplam 52 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aktarım Karşı Aktarım Aralık 2019
► Grup Psikoterapisi Ekim 2019
► Depresyonu Anlamak Eylül 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:07
Top