2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Nedir Bu Depresyon?
MAKALE #16802 © Yazan Psk.Sabahattin ZENGER | Yayın Haziran 2016 | 3,249 Okuyucu
2015 yılı itibari ile dünyanın en büyük sağlık sorunu olarak görülüyor. Bununla birlikte depresyon nedeniyle başka fiziki hastalıklarda da artış söz konusu. Çünkü depresyondaki hastaların bağışıklık sistemleri de bozuluyor ve depresyondaki bir hasta örnek vermek gerekirse daha çabuk kanser oluyor, daha kolay çeşitli romatizmal hastalıklara tutuluyor.

Depresyon pek çok kötü veya hafif hastalığın ortasında duran bir yol ayrımı gibi bir tablo. Bununla birlikte bipolar ve majör depresyona kadınlarda erkeklerde iki kat daha fazla rastlanıyor. Bu nedenle hafif gibi görünen depresyonların dahi mutlaka takibe alınması ve tedavi edilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.

Sendrom olarak hayattan zevk almama, isteksizlik, içine kapanma, hayattan haz duyamaz hale gelme, cinsel ve sosyal işlev kaybı akademik ve sosyal açıdan ciddi şekilde sorunlarla karşılaşma gibi belirtiler eklendiği taktirde depresyon tedavisinde ilaç kullanır.

Depresyon belirtileri

Depresyon için ruh kanseri denilir. Depresyondaki insanlar hayattan zevk alma yeteneklerini kaybeder, eskiden haz duydukları şeylerden artık haz alamamaya başlarlar, kendilerindeki enerjinin azaldığını hissederler, konsantrasyon, yani yoğunlaşma güçlüğü çeker, çeşitli bedensel şikayetleri oluşmaya başlar.

Özgüvenleri düşer, sosyal geri çekilme, içine kapanma görülür. Cinsel performansta azalma, tam bir isteksizlik, hatta libido kaybı oluşur. Depresyona giren kişide diyette olmamasına rağmen kilo kaybı, ya da atipik dediğimiz depresyon tablolarında aşırı kilo alma ve karbonhidrat tüketme davranışı görülebilir. Kendini değersiz hissetme belirtileri, zamanla bizim parasuicide dediğimiz intihar düşünceleri vardır ve kimi zaman da intihara kadar gidebilir.

Özellikle ergenlik dönemindeki depresyonlarda çok sık intihar davranışını görürüz. Yaşlılarda ise çok klasik bir laf vardır: Yaşlılar intihara teşebbüs etmezler, kendilerini gerçekten öldürürler. Bu nedenle depresyon, 2015 yılına kadar Amerikan Psikiyatri Birliği'nin de çok net ortaya koyduğu gibi dünyanın en büyük sağlık sorunlarının birincisi olacaktır.

Depresyonun kişiye etkileri

Depresyon kişinin hafıza fonksiyonlarını bozan, olayları hatırlamasını, sıraya koymasını, sorumluluklarını yerine getirmesini engelleyen bir hastalıktır.

Kişi işine gitmeyi unutur, sabah kalkamaz, kalktığında yıkanmak adeta işkence haline gelebilir. Dişini yıkamak, temizlenmek, kokusunu sürmek, erkeklerde tıraş olmak, kadınlarda makyaj yapmak çok büyük bir sorun haline gelebilir. Tabii bu da çevre tarafından hoş karşılanmaz. Depresyondaki hastaların teşhis konulup tedavi edilmeyenleri dışlanmaya, bir işadamı ise işinden kayıplara, okulda öğrenciyse derslerinden zayıf almaya başlayabilir. Bu nedenle depresyonun çok iyi tanınması, çok iyi tedavi edilmesi şarttır.

Depresyon bazen çok şiddetli olabilir. Mesela ev kadınıdır, sürekli yemekleri yakar, unutur. Bakkala gider, hesap yapmakta zorlanır. Erkektir, işe gitmek istemez, sabahları kalkamaz, bu nedenle işyerinden ihtar alır.

Depresyonlu hastalar psikolojik durumun dışında pek çok fiziksel belirti ile de karşımıza gelir. Bunlar arasında baş ağrıları ve yaygın vücut ağrıları vardır.

Pek çok kronik ağrı sendromunun altında yatan şey aslında depresyondur, ruhsal çöküntüdür. Bunlarda depresyonun tipik belirtilerini çok görmeyebiliriz. Sadece ağrı şikayetleri ile ya da mide bağırsak problemleri ile karşımıza gelirler. Genellikle ilk etapta dahiliyecilere başvururlar. Halbuki dikkatli bir öykü alınırsa, hasta iyi değerlendirilirse ve özellikle hasta yakınlarından iyi bilgi alınırsa, altta yatan depresyon çok rahat bir şekilde teşhis edilebilir.

Unutkanlık veya kararsızlık sorunlarının depresyon ile ilişkisi

Kararsızlık ve tereddüt herkeste görülebilen bir şeydir. Örneğin kadınların alışveriş yaparken, ayakkabı seçerken bütün rafları indirtmesi de bir kararsızlıktır ama bu beraberinde bazı duygu durum bozukluklarını da getirirse depresyon olarak tanımlanabilir.

Depresyon belirtileri
- Çökmüş duygu durum
- İsteksizlik
- Konsantre olamama
- Hesap yapmada güçlük çekme
- Yapılan işten haz duyamama

Genç depresyonlu hastalarda, şiddetli depresyonlarda düşünceler çok yavaşlar, block dediğimiz, hiçbir şey konuşamama tablosuna kadar gidebilir. Bazı durumlarda da mimiklerde depresyon belirtisini görürüz.

Melankolili tip majör depresyonda, yanaklarda çökme, omuzlarda düşkünlük, unutlanlık, kararsızlık ve bazı depresyonlu hastalarda da şiddetli öfke gösterileri ile karşılaşırız. Depresyondaki kararsızlık ve bilişsel, yani kognitif işlevlerde yavaşlama bazen çok şiddetli olabilir.

Depresyondaki hastaların yarısından fazlası hekime ben depresyondayım diyerek başvurmaz. Daha çok bilişsel fonksiyonlarda bozulma, unutkanlık gibi şikayetlerle, çeşitli bedensel şikayetlerle, ağrılarla, özellikle baş ağrısı ile gelirler. Bu aralar migren veya gerilim tipi baş ağrıları olabilir. Kronik baş ağrısı şikayeti ile gelenlerin yüzde 90'ınıdan fazlasında altında yatan neden depresyondur.

Depresyonun tekrarlama nedenleri

Depresyon garantili olarak tekrarlayan, yani nükselen hastalıktır. Bu konuda pek çok çalışma vardır. Diyelim ki majör depresyon atağını hejmesini epizolunu 20 yaşında geçirmiş bir kişi 50 sene sonra tekrar bununla karşılaşabilir. O yüzden depresyonlu hastaların mutlaka çok iyi takibe alınması gerekir. Diğer pek çok ruhsal hastalığın aksine depresyonda hedef bütün belirtilerin düzeltilmesidir. Buna tıbbi olarak "misyon ebisyon" deriz. Fakat pek çok depresyon hastasında tablo klinik olarak tamamen düzeldikten, hatta 2 sene kadar diyelim ki ilaç kullanıp "artık iyi, ilacı keselim" diye karar verdikten sonra bile bilinçsel fonksiyonlarda, sosyal işlevlerde ufak tefek kayıpların olduğunu görürüz.

Bunlar beyinsel mekanizmalar anlamında depresyonlu hastaları ciddi şekilde zorlar. O yüzden bütün dünyadaki duygu durum bozukluğu uzmanlarının ortak kanaati şudur:

- Hastayı ilk gördüğünüzde depresyon çok şiddetli ise,
- Soy geçmişinde depresyon hikayesi varsa,
- Soy geçmişinde intihar hikayesi varsa,
- Soy geçmişinde başka psikiyatrik bozukluk hikayesi varsa,
- Ve indeks epizot, yani hastanın ilk görüldüğü veya hikayesinden ilk defa nasıl depresyonu seyrettiği öğrenildiğinde şiddetli ise bu tip vakalarda ömür boyu antidepresan ilaç kullanmak ve bunun yanında da psikoterapinin yapılması gerekir.

Depresyon tedavisi

Sendrom olarak hayattan zevk almama, isteksizlik, içine kapanma, hayattan haz duyamaz hale gelme, cinsel ve sosyal işlev kaybı akademik ve sosyal açıdan ciddi şekilde sorunlarla karşılaşma gibi belirtiler eklendiği taktirde depresyon tedavisinde ilaç kullanır.

İlacı hastaya göre,onun şikayetleri ve yaşamına göre seçmek gerekir çünkü hastaya göre tedavi çok önemlidir. İlaçların yanı sıra özellikle davranışçı ve kognitif psikoterapiler, bir dereceye kadar da dinamik psikoterapi, şema terapisi gibi terapiler işe yarar. Hipnoz işin içinde farklı problemlerin katılmadığı depresyonlarda işe yarayabilir.

Depresyon tedavisine uyum ve devamlılık

Pek çok depresyonlu hasta bir süre sonra "ben iyileştim" diye ilacı keser. İnternette sipariş edip çeşitli otlar, bilimselliği hiçbir şekilde ispatlanmamış birtakım müstahsarlar, birtakım maddeler kullanırlar. Halbuki bu iş oyuncak değildir, çünkü depresyonda bizim en çok endişe ettiğimiz şey intihardır. İyi depresyon tedavisi yapılmadığı taktirde intihar karşımıza çıkabilir

Bu yüzden tedaviye uyum, yani compliance ve tedaviye riayet, tedaviyi severek ona sahip çıkma çok önemlidir. Bu konuda da klinik psikologlara, biz psikiyatırlara çok büyük iş düşer.

Depresyon tedavisi gören hasta ve hasta yakınlarının eğitimi, depresyonun ne olduğunun anlatılması çok önemlidir. Hastaya, hasta yakınlarına bilgi vermek, psikoendikasyon, hastanın hastalığı hakkında onları bilgilendirmek, ilaçların yan etkilerinin hepsini anlatmak gerekir.

Depresyon değişik şekillerde ortaya çıkabilir:

• Bazısında neden olmaksızın aniden ortaya çıkar
• Bazısında stresli bir yaşam olayından sonra başlar
• Bazen tek atak olarak yaşam boyu sürebilir
• Bazen tekrarlayan ataklar halindedir
• Bazen semptomların şiddetli olması ile hastalar iş yapamaz hale gelebilir
• Bazıları ise iş yapabilir ama sürekli mutsuzluk hissederler

Aşağıdaki belirtilerden bazıları aynı anda sizde bulunuyorsa depresyon geçiriyor olabilirsiniz:

• Kendini üzüntülü, değersiz, umutsuz, çaresiz, hissetme, içinde boşluk duygusu olması
• Karar verme güçlüğü, konsantrasyon zorluğu, bellek bozukluğu
• Daha önce zevk alınan iş ve aktiviteleden zevk alamama (cinsel isteksizlik dahil)
• İşte, okulda, aile ve arkadaş arasında sorunların ortaya çıkması
• Diğer insanlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği
• Enerji azlığı, yorgunluk hissi ve çabuk sinirlenme
• Uyku bozukluğu (uykuya dalamama,uykuyu sürdürme güçlüğü, sabah erken uyanma veya fazla uyuma şeklinde olabilir)
• Yeme bozukluğu (iştahta azalma veya artma),
• Nedeni belli olmayan baş, boyun, sırt ağrısı gibi vücudun değişik yerlerinde sürekli ağrılar hissetme
• Son zamanlarda fazla alkol almaya başlama veya yatıştırıcı ilaçları kullanma ihtiyacı hissetme
• Kendine zarar verme, intihar planları yapma, intihar girişiminde bulunma veya kendi cenaze merasimini düşünme

Depresyon tanısı almak için bu belirtilerin hepsinin birden sizde olması gerekmez. Bu şikayetlerin birkaçı aynı anda sizde bulunuyorsa doktora başvurmanız gerekir. En sık görülen belirtilerden biri uyku ve iştah bozukluğudur. Bu belirtilerin çoğu aynı anda bulunuyorsa ağır depresyondan söz edilir. Depresyon ciddi bir hastalıktır. Kendi haline bırakıldığında zaman içinde düzelebileceği gibi genelde uzun süre devam eder veya ağırlaşır. Ağır depresyonda kişi iş güç yapamaz hale gelebilir ve bu durumda intihar riski yüksektir.

Uyku bozukluğu bir hastalık değildir başka hastalıklarda görülebilen bir belirtidir. Nedeninin araştırılması gerekir. Bedensel hastalıklar (astım, kalp hastalığı v.b.) nedeniyle olabileceği gibi psikiyatrik hastalıkların (depresyon, mani v.b.) çoğunda görülebilir. Depresyon hastaları sıklıkla uyku bozukluğundan yakınırlar. Bu nedenle uykusuzluk şikayetiniz varsa ve bir süredir devam ediyorsa çevrenizdeki insanların önerdiği ilaçları veya kendi başına eczaneden alınan uyku ilacını kullanmak yerine bir uzmana başvurarak altta yatan nedeni araştırmanızda fayda vardır.

ABD’de depresyon hastalarının 2/3’ü çeşitli nedenlerle tedavi görememektedir. Türkiyede bu konuda yapılmış araştırma yoktur ancak benim kanıma göre bu oran yurdumuzda çok daha yüksektir. Psikiyatriste başvurmama nedenlerinden bazıları şunlardır: hastalık bilinememekte, hastalar çevresi tarafından zayıf oldukları gerekçesi ile suçlanmakta, hastalık dolayısı ile iş güç yapamaz durumda olan hastalar yardım isteyecek enerjiyi kendilerinde bulamamakta bazen de yanlış tanı konup tedavi yanlış uygulanmaktadır.

Depresyon hastalarının yardım istemek için genelde yardıma ihtiyacı vardır. Depresyonun doğası gereği hastalar genelde kendiliğinden yardım istemezler. Hastalar sıklıkla enerji, ilgi ve istek azlığından yakınırlar. Bu nedenle depresyonu olan hastaların aileleri, arkadaşları veya diğer hekimleri tarafından psikiyatriste yönlendirilmeleri gerekir. İntihar düşüncesi varsa acilen psikiyatriste başvurmak gerekir. Halk arasında yaygın olan inanışa göre intihar düşüncesini ifade eden kişiler pek intihar etmezler. Ancak yapılan araştırmalar bu inanışın doğru olmadığını göstermiştir. Bu nedenle bir yakınınız intihar düşüncelerini sık ifade ediyorsa bunu önemseyin ve en yakın zamanda bir uzmana başvurmasına yadımcı olun. Depresyona yakalanmak sizin tercihiniz değildir ancak tedavi olup olmamak sizin elinizdedir.

DEPRESYONA YAKALANMA RİSKİNİZ NEDİR?

Yaşam boyu depresyon geçirme riski %15 dolayındadır. Kadınlarda bu oran %25’e kadar çıkmaktadır. Hemen hemen tüm toplumlarda depresyon kadınlarda iki kat daha fazladır.Gebelikte, doğum sonrası dönemde ve menopozda depresyon geçirme riski artar. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak kadınların hormonları bundan sorumlu olabilir. . Sürekli bedensel hastalığı olanlarda daha fazla görülür. Örneğin infertilite(kısırlık) tedavisi gören kadınlarda normal kadınlara göre iki üç kat fazla depresyon görülmektedir.

Hastaların %50’si 20-50 yaş arasındadır. Bununla birlikte çocuklarda ve yaşlılarda da depresyon görülür. Boşanmış, ayrı yaşayan veya yalnız yaşayanlarda evlilere göre daha sıktır Sosyal çevre veya ekonomik seviye ile depresyon geçirme oranı arasında ilişki yoktur. Kültürel etkenlerle depresyon arasında ilişki yoktur.Yakın akrabalarda depresyon geçiren birilerinin olması depresyon geçirme riskini artırır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Nedir Bu Depresyon?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Sabahattin ZENGER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Sabahattin ZENGER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Sabahattin ZENGER'in Makaleleri
► Depresyon Nedir? Psk.Şahin VURAL
► Depresyon Nedir? Abdullah ÖZER
► Depresyon Nedir? Psk.M.Enes İMERT
► Depresyon Nedir? Psk.Elvan DEMİRBAĞ
► Depresyon Nedir? Psk.Nezahat BEDİR
► Depresyon Nedir? PDF Psk.Mahmut KIZILBOĞA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Nedir Bu Depresyon?' başlığıyla benzeşen toplam 27 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bağımlılığı Tanıma Eylül 2014
► Kekemelik Nedir? Neden Oluşur? ÇOK OKUNUYOR Nisan 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:41
Top