2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Şimdi ve Burada Hissetmek ve Depresyon
MAKALE #17825 © Yazan Uzm.Psk.Ayşenur BAYRAKTAR | Yayın Ocak 2017 | 3,295 Okuyucu
En güzel ‘şimdi ve burada’ uygulayıcıları çocuklar. O an ki duyguları neyse o, üzülüyorlarsa üzülüyorlar, seviniyorlarsa seviniyorlar. Ya yetişkinler ? Kurallarla ve yapılması gerekenlerle öylesine kuşatılmış durumdalar ki o an ne hissediyor, duygular ne söylüyor farkına bile varılmayabiliyor. Doğaya baktığımızda da bunun uygulayıcılarına sıkça rastlıyoruz. Tüm doğa, canlılığının ve her gün yapması gereken şeylerin farkında olarak bulunduğu an da yaşıyor. Mevsimler, ağaçlar, hayvanlar, bitkiler, yağmur, kar ve birçok şey iş başında. Her canlı gibi içimizde bulunan o yaşam enerjisi bizi sürekli ‘burada ve şimdi’ ye çağırırken ısrarla geçmişe ya da geleceğe gitmeye çalışıyoruz ‘an’ dan uzaklaşarak. Ve bu ‘an’ lar birer birer elimizden kayıp ya bir geçmiş kutusuna ya da bir gelecek kutusuna giriyor.

‘Burada ve şimdi ’ neden bu kadar önemli ? Çünkü; ‘an’ da kalamamak ya da kalmamak ya da bazı sebeplerden dolayı kalamamak, bazı psikolojik problemlere davetiye çıkarabiliyor. Depresyon ve anksiyete özellikle günümüzde çok fazla görülen ruh sağlığı problemlerindendir. Özellikle günümüzde çok sık görülen duygu durum problemlerinden birisinin; ‘DEPRESYON’ (Çökkünlük) olduğunu fark ediyoruz. Depresyonun içeriğine biraz bakarsak eğer şunları görebiliriz. Hayatımızda; bilişsel (cognitive) ve duygusal ( emotive) süreçlerimiz birbirleriyle birlikte hareket ederler. Bilişsel dediğimiz zaman bununla; bir olayı/durumu algılamak, tanıyabilmek, neden-sonuç ilişkileri kurabilmek, hafızaya alabilmek vb. gibi süreçleri kastederiz. Duygusal süreçlerle ilgili olarak da, duygulanım (affect) dediğimiz zaman ise; korku hissetmek, kaygı, nefret duymak, öfke hissetmek vb. duygusal tepkileri anlarız.

Duygulanım (affect) ve duygu durum (mood); farklı şeylerdir. Duygulanım dediğimiz zaman şu şekilde açıklayabiliriz. Mesela; geçmişte olmuş bir anıyı hatırlayıp onunla ilgili olarak, öfke ya da sevinç duymamız anlaşılabilir. Ya da, bir filmi izlerken hissettiğimiz oyuncuyla özdeşleşip onun ruh haliyle birlikte onun hissettiklerini hissedip bazı sahnelere gülüp, bazı sahnelere ağlamamız gibi örneklenebilir. Bu hissedişler kısa sürelidir ve az bir süreyi kapsayabilir. Bir filmi izledikten sonra sinemada çok üzülmemize rağmen, akşam eve döndüğümüzde başka bir filmde neşelenebiliriz.

Duygudurum (mood) ise; bir kişinin bir süre, farklı derecelerde, sevinçli, üzüntülü, öfkeli, huzursuz vb. bir duygulanım hissiyatı içerisinde bulunmasıdır. Günlük hayatta yaşadığımız bazı olaylara karşı hissettiklerimiz bazı zamanlarda uzun süre duygulanım içerisinde bulunmamız sonucunu doğurabilir. Mesela; iş yerinde bir arkadaşımızla kavga etmişizdir ve tüm gün ona karşı öfkemiz geçmemiştir. Ya da; doğum günümüzü kutlamışızdır ve arkadaşlarımızla, yakınlarımızla geçirdiğimiz bu güzel akşam bizi oldukça rahat, huzurlu, neşeli hissetmemize sebep olmuş olabilir. Bu duygu durumlarını günlük hayatımızda belli süreler içerisinde yaşarız ve bu duygu durumumuz uzun süreler sürmez.

Hissettiğimiz duygularımız olan; sevinç, öfke, korku, öfke vb. doğal olan duygulanımlardır. Bazen bu duygular artabilir ve uzun sürebilir. Günlerce öfkemizin geçmemesi gibi ya da aşırı bir neşe halinde olma gibi.

Belirgin bir sebep olmadan ya da bir olayın üzerinden uzun süre geçmesine rağmen hala o durumla ilgili olarak, uzun süreli hissedilen duygu durum ise bazı problemlerin işareti olabilir. Bunlardan birisi de, depresyon (çökkünlük) dur.

Çökkünlük dediğimiz zaman; derin üzüntülü, bazı zaman da hem bunaltılı hem üzüntülü hissetmek, bununla birlikte de; konuşmada, hareket etmede, fizyolojik işlevlerde yavaşlama, durgun olma hallerinin olmasıdır. Buna eşlik eden; değersiz hissetme, güçsüz olduğunu hissetmek, karamsar olmak, gelecekle ilgili beklentinin olmaması gibi duygu ve düşünceleri içeren bir duygu durumdur.

Depresyonda var olan belirtilere baktığımızda; öfke patlamaları, sürekli eşlik eden umutsuzluk hali, üzüntülü hissetme, kendini boşlukta hissetme, bütün etkinliklere karşı isteksizlik, ilgi de azalma hali, yeme problemleri, diyet yapmıyorken çok kilo verme ya da çok kilo alma, neredeyse her gün, yeme isteğinde azalma ya da artma. Uyku sorunları, neredeyse her gün uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma. Bitkinlik, enerji düşüklüğü, değersizlik, aşırı veya uygunsuz suçluluk duyguları, düşünmekte veya odaklanmakta zorluk çekme, yineleyici ölüm düşünceleri, benlik saygısında azalma, umutsuzluk duyguları gibi belirtiler görebiliyoruz. Bu belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgi alanlarda veya önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye sebep olur.

Depresyonun tedavisinde çeşitli psikoterapi yaklaşımları kullanılmaktadır. Danışanla ilgili temel bilgiler, yaşam öyküsü, başka eşlik eden bir ruhsal rahatsızlığının olup-olmaması, madde kullanımı, aile geçmişi, kuşaklararası aktarım gibi bir çok bilgi alındıktan sonra; depresyonun ne kadar sürdüğü, ne zamandır var olduğu, depresyonun sebepleri gibi özellikler de araştırıldıktan sonra gerekli görülürse ilaç tedavisi ve psikoterapi oldukça faydalı olmaktadır. Danışanla terapi sürecinde kurulan terapötik ilişki oldukça önemlidir. Danışanın seans odasında o ‘an’ da kalabilmesini sağlayabilmek, duygularının farkına varmasını, duygularını ayırt etmesini, daha anlaşılır olabilmesini sağlayabilmek, yeni deneyimlere kapı aralayabilmesini sağlayabilmek, terapist ve danışanla kurulan yeni bir ilişkiyle birlikte danışanın üzerinde onarıcı bir etki oluşturabilmektedir. Terapistin o ‘an’ da kalabilme becerisi danışana da nüfuz edebilmektedir. Seans odasının dış dünyadan yalıtılmış, izole bir oda olmasından ziyade, hayatın içinde, yaşamın var olduğu, ‘an’ ların olduğu bir oda olması da danışan üzerinde onarıcı bir etki yaratabilmektedir.
‘An’ da kalabilmek ise; yaşam da, hayatta olduğu gibi, o ‘an’ da yaşanılan şeyin o ‘an’ da kalması, yaşanılan şeyin bir daha tekrar edilemeyecek olması ve bunun da neticesinde o yaşanılan şeyin bir daha değiştirilemez oluşunu kabullenerek bunu cesaretle yaşayabilmektir. Hayatta bir şeyler yaşarız ve bunlar bitmeye mahkumdur. Bu bitişleri üzüntüyle karşılamak hayata da bir bakıma karşı çıkmakla eşanlamlı gibidir. ‘Neden oldu, niye oldu, niçin benim başıma geldi ?’ soruları aslında yaşanılan ‘an’ ın dışına çıkıp bir bakıma geçmişe takılmak, orada yaşamak ve bugüne, şimdiye gelememektir. Yaşam enerjimizi düşüren, ümitsizliğimizi arttıran bir bakış açısından kurtulabilmek için sağlıklı olan ‘an’ da kalabilmek ve o ‘an’ ı yaşayabilmektir.
‘Şimdi ve burada’ yı aktif hale getirmek için biraz gözlem yapmak ve kendi duygularımızın hislerimizin farkına varabilmek iyi bir başlangıç olabilir. Şu an ne hissediyorum? Şimdi ne yapmak istiyorum ? Dün değil, gelecek değil, şu an da neler oluyor? Dışarıya baktığımda, dışarıya çıktığımda neler görüyorum ve neler hissediyorum? Yaşanılan her ‘an’ı birbirinden eşsiz bir şekilde yorumlayabilmek, yaşayabilmek kendimizi geçmişin üzüntüsünden ve geleceğin kaygısından koruyabilir. Bir arkadaşımızla buluştuğumuzda ya da işe gittiğimizde dün değil, gelecek değil o ‘an’da neler oluyor ? İlişkilerimizde, eş ilişkisinde, çocuklarla ilişkilerde, arkadaşlarla ilişkilerde o ‘an’ da neler olup bitiyor. Her bir an eşsiz ve birbirinden kıymetli olduğu için geçmiş ve gelecek zamanların etkisiyle kıymetli olan bir şey yok olup gidebiliyor ve depresyon ya da anksiyete gibi ruhsal problemlere bazı yönlerden etki edebiliyor.
Çağımızda özellikle her şeyin kontrol edilmeye çalışıldığı, her şeyin belirlenmiş, saatli, hızlı ve telaşlı olduğu yerde, o ‘an’ da durabilmek ve kendi duygularımızın farkına varabilmek oldukça zorlaşabiliyor. Yine de günümüzün karmaşasından sıyrılıp doğanın bize sürekli fısıldadığı o sesi duymak için biraz ona kulak verebiliriz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Şimdi ve Burada Hissetmek ve Depresyon" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ayşenur BAYRAKTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ayşenur BAYRAKTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayşenur BAYRAKTAR Fotoğraf
Uzm.Psk.Ayşenur BAYRAKTAR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi33 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ayşenur BAYRAKTAR'ın Makaleleri
► Hayatı Hissetmek Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
► Güvenmeyerek Güvende Hissetmek Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Sevmek,hissetmek Ama Nasıl? Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Kendimizi Özel ve Önemli Hissetmek Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Şimdi ve Burada Hissetmek ve Depresyon' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:21
Top