2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evliler mi Mutlu Mutlular mı Evli?'
MAKALE #18287 © Yazan Psk.Burçin KOYUNCU | Yayın Nisan 2017 | 3,657 Okuyucu
"Evliler mi Mutlu Mutlular mı Evli?"

Değerli bir hoca olan Doç. Dr. Tayfun Doğan’ın seminerinde duyduğum bu soru hem çok hoşuma gitmiş hem de irdelemek istediğim bir konu haline gelmişti. Evlilik nedir? İnsanlar niçin evlenir? Bu sadece kültürün gerektirdiği bir durum mudur? Ve evlilik kaygısı nedir?

Bütün bunları anlamak için öncelikle şunu bilmek gerekir ki; Evlilik bir ‘’aile’’ konusu, iki birey arasındaki bir gönül serüveni ya da romantik aşkın doruğu değildir. Bu birçok kültür tarafından paylaşılmıştır. Eşleşme biyolojik olsa da, evlilik kültürel bir olgudur. Evlilik, kültürler arasında farklılıklar gösterse de tüm toplumlarda geleneksel olarak oturmuş ve resmi olarak kabul edilmiş tek birliktelik şeklidir. Bu birliktelik, toplumları ayakta tutan en önemli güçlerden biridir.

Yani kültürel olarak evlilik hem önemli hem de gereklidir.. Peki bireysel olarak düşündüğümüzde durum nasıl? Ülkemiz çapında baktığımızda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Van Bölge Müdürü Özer Coşgun, 2013 yılında il düzeyinde yapılan ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 59 olarak tahmin edildiğini belirtmiştir. TÜİK'e göre, evli kadınların yüzde 89,8'i mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli erkeklerin de yüzde 84,2'si mutlu ve orta düzeyde mutlu olduklarını düşünüyor. Bununla birlikte, evli olmayan kadınların yüzde 81,7'si mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli olmayan erkeklerin de yüzde 80,1'i kendisini mutlu ve orta düzeyde mutlu olarak tanımlıyor.

Durum böyleyken çoğu insan için gerekli olan bu kurum bazı insanlarda korkuya sebep oluyor. Birçok çift mutlu bir birlikteliği evlilik aşamasında bitiriyor ya da evliliğin aşkı öldürdüğüne inanıyor. Metropol şehirlerde bu oran düşünüldüğünden daha fazla olabiliyor. Yalnız yaşamak kimileri için en doğru yaşam biçimi. Neredeyse bekâr yaşayanların sayısı evli insanlardan daha fazla. İlişkileri ve aşkı bitirdiğine inanılan evlilik kutsal bir bağlılıktan öte sadece bir sorumluluk almak mı? Yoksa evlilik korkusu mu?
Evliliğin temelinde de “bağlanma/bağ kurma” arayışı vardır. Bağlanma, beşikten mezara insan davranışının bütünleyici bir parçasıdır. Yetişkinlikteki bağlanma karşılıklı bir ilişkidir. Eşler birbirine yeri geldiğinde bakım verir, zor zamanlarında destek olur ve yaşamın pek çok alanında bir ortaklık içine girerler. Çocukluktan itibaren bağlanma sorunu yaşayan bireyler eğer gerekli uzman yardımını ve desteği almazlarsa yetişkinlikte karşı cinsle kuracakları ilişkilerde sorun yaşamaları neredeyse kaçınılmazdır. Bu kişilerin yakınlık ve bağlılık gerektiren evlilikten kaçınmaları da oldukça sık gözlenir. Yani evlilik kaygısı oluşmuştur.

Evlik korkusuna sebep olan en büyük faktör çevresel ve ailesel faktörlerdir. Kişinin ailesinde anne ve babasının mutsuz ve sürekli tartışan bir aileye sahip olması bu korkuyu oluşturabilir. Çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması da bu korkunun yaşanmasına sebep verebilir. Ya da uzun bir dönem yalnız yaşayan bir insan başka bir insanla birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülmektedir. Nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuk mükemmeliyetçi bir ruh halinde olur ve karşı taraftan da bunu bekler ve ilişkisinde yaşadığı en küçük tartışma bile onun mutsuz bir evlilik yaparak anne ve babası kadar mutlu bir beraberliğinin olmayacağına kendisini inandırmasıyla başlar. Bir başka deyişle fazla mükemmeliyetçi olmak ta bu korkunun oluşmasına sebep olabilir. Evlilik korkusu olan birey, flört ettiği kişilerle asla evlilik eylemine girmez. Kimisinde ekonomik, kimisinde fiziksel kimisinde ise kültürel eksiklik bulur. Bu anlamda görücü usulü ile olan evlilikler daha az anksiyete oluştururlar. Çünkü sorumlulukları kişilerin anne ve babaları da paylaşırlar. Evliliğin ilk beş yılında bireylerin evlilik doyumunun daha yüksek olduğu tespit edildi.
Kişi evlilikle ilgili korkuları ve kaygılarıyla baş edemediği sürece, bu problem her ilişkisinde yeniden ortaya çıkacaktır. Bu problemler ilişkilerde ayrılıklara neden olabilir. Genellikle ayrılık sonrasında özgüven eksikliği, yalnızlık duygusu, değersizlik hissi, içe kapanma, kendini suçlama gibi süreçler gözlenebilir. Yalnız kalan, sosyal ilişkilerden uzak duran bireyler daha yoğun ve şiddetli yaşarken bu duyguları, sosyal ağları daha geniş olan, farklı aktivitelerde bulunan bireyler ise bu süreci daha kısa sürede atlatabiliyor.

Duyguları, kaygıları, korkuları ifade edebilmek her ilişki için çok önemlidir. İlişki içinde sevdiği kişiyle bütün duygularını paylaşabilen bireyler, endişeleriyle daha iyi baş etme ve gerektiğinde yardım alma şansına da sahip olurlar. Evlilik korkusunu yenmek için kişi kendisine olan güvenini arttırmaya çalıştığı gibi başkalarına da güven duyabilmelidir.
Ön yargısız yaklaşım sergilemeli, kaderci düşünmekten kaçınmalıdır. Paylaşımcılığı öğrenmeli, bencillikten uzak durmalıdır. Doğru bir ilişkiden neler beklediğini tam anlamıyla düşünmelidir. Sağlıklı ve uzun ilişkiler yaşayabilmek için psikolojik destek mutlaka almalıdır.

Evlililik kaygısı ve diğer faktörler dışında ele alırsak evliliğin, bireye psikolojik ve fizyolojik pek çok avantajın bireyi mutlu ettiği bir gerçektir.Yani evliliğin bireye sağladığı sosyal destek, yalnızlıktan koruyucu niteliği ve yaşamına kattığı anlam itibariyle onu mutlu etmesi. Bunun dışında, düzenli cinsel yaşam ve beslenme de bireyin mutluluğunu olumlu yönde etkilemektedir. Yani evlilik mutlu ediyor diyebiliriz.
Bunun dışında araştırmalar, mutlu bireylerin, karşı cins tarafından daha çok tercih edildiklerini, daha kolay iletişim kurduklarını ve evlenmelerinin daha muhtemel olduğunu göstermiştir. Bu durumda mutlu insanlar evliliğe daha eğilimli diyebiliriz.

Evliler mi mutlu mutlular mı evli? Sorusunun yanıtı için mutluluk ve evlilik birbirini tetikleyen iki kavram olarak çıkıyor karşımıza. Evli insanların mutlu olma ihtimali yüksek, mutlu insanların ise evlenme ihtimalleri yüksek oluyor diyebiliriz. Aile kavramının toplumumuzda sağlıklı sürdürülebilmesi adına ,evlilerin mutlu mutluların ise evli olabilmesi dileğiyle..
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evliler mi Mutlu Mutlular mı Evli?'" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Burçin KOYUNCU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Burçin KOYUNCU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Burçin KOYUNCU'nun Yazıları
► Evli Olmak Mı, Evli Kalmak mı? Psk.Burcu ATATÜR
► Evlenmemiş Evliler Psk.Cengiz TÜRKMEN
► Nasıl Mutlu Olunur? Mutlu Olmak İçin Gerekenler ÇOK OKUNUYOR Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
► Evli ve Öfkeli Psk.Dnş.Mesut Güney YILMAZ
► Mutlu Aile Olmak-Mutlu Evlilikler Psk.Serap DUYGULU
► İnsanlar Neden Evli Kalır? Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Evliler mi Mutlu Mutlular mı Evli?'' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:07
Top