DT. ŞENİZ YEŞİLKAYA

DİŞ HEKİMİ

(POZİTİF SAĞLIK 13.SAYI)

Erken yaşta edinilen diş sağlığının önemi büyük…

Çünkü erken yaşlarda koruma altına alınan dişler, birçok hastalığın da önlenmesi anlamında değer taşıyor…

Diş Hekimi Şeniz Yeşilkaya, erken yaşta diş sağlığı için yapılması gerekenleri kaleme aldı…

Yer tutucu: süt dişleri

Süt dişlerinin ağız içinde bulundukları dönem, büyüme ve gelişimin en aktif olduğu dönemdir. Bu devre içinde gıdaların çiğneme ve öğütülmesine yardımcı olan süt dişleri çocuğun beslenmesini ve buna bağlı olarak büyüme ve gelişimini etkiler. Süt dişleri çiğneme işlevini yerine getirirken, çenenin dikey yönde gelişimini de stimüle eder. Ayrıca konuşma esnasında harflerin telaffuzlarını sağlama ve çocuğun dış görüntüsünü etkilediği için estetik fonksiyonu da vardır. En önemli görevlerinden biri de çene kemiği içinde yer alan daimi dişler için “yer tutucu” olarak işlev görmeleridir.



Küçük dişlere “koruma”…

Süt dişi dizisinde, süt dişinin sağlıklı olarak ağızda tutulması, daimi dişlerin de sağlıklarını etkiler. Bu nedenle çok sayıda diş çürüğünün bulunduğu ve özellikle hızlı gelişen çürük lezyonları bulunan çocuklarda mutlaka yeni lezyonların meydana gelmemesi için tedbirler alınmalıdır. Bu ağız tablosu olan çocuklarda, çürükler acil olarak restore edilmeli, ağız hijyeni sağlanmalı ve flor uygulamaları yapılmalıdır. Yeni sürmüş daimi azı dişleri için fissür örtücü uygulamaları yapılmalıdır.



Alınabilecek önlemler…

Pedodontik hastada tedavi planlaması yapılırken, çocuğun yaşı en önemli faktördür. Düşme yaşı yakın olan ya da düşme yaşı gelmiş bir dişte çekim, tedavi olarak uygulanmalıdır. Bunun yanı sıra genel sağlığı enfeksiyon riski açısından tedavinin belirlenmesinde rol oynar. Fokal enfeksiyon odağı olabilecek dişler; özellikle sistemik hastalığı olan çocuklarda ağızda bırakılmazlar. Daimi dişin sağlığını tehdit eden durumlarda da süt dişinin kaybı tercih edilir.



Çürükler önlenebilir mi?

Herkese eşit şekilde uygulanabilecek standart bir çürük önleyici program yoktur. Modern diş hekimliğinde koruyucu önlemlerin ve tedavi planlamasının yapılmasından önce bireyin çürük aktivitesi tayin edilmelidir. Hastaların oral hijyeni ve mevcut çürük düzeyi gelecekteki çürük durumunun en iyi göstergesidir. Çocuğun çürük açısından risk profilinin en kolay değerlendirme yolu, oral hijyeni, mevcut çürük durumu, yeme-içme alışkanlığı, flordan yararlanma ve ailenin sosyoekonomik durumudur.



Unutulmamalıdır ki;

çürüğe yatkın bireylerde sadece dişlerin fırçalanması ile çürük önlenemez. Ayrıca hiçbir flor tedavisi oral hijyen ile desteklenmediği sürece tek başına çürük önleme gücüne sahip değildir. Biberon çürüklü, aktif çürüklü, radyoterapi gören hiposalive çocuklarda farklı profilaksi programları uygulanmalıdır.



Anne- babalara not…

Eğitilmiş aileler, küçük yaşta kazanılan oral hijyen alışkanlığı, bilinçli flor tedavileri, fissur örtücü uygulamalar ile çürüksüz bir toplum ulaşılmaz bir hedef değildir.



“Erken yaşta kazanılan ağız sağlığı geleceğe yapılan yatırımdır.”


http://www.pozitifsaglik.com.tr/erken-yasta-dis-sagligi/